30 Haziran 2013 Pazar

Ahmet Kaya - Kafama Sıkar Giderim


Artık seninle duramam.
Bu akşam çıkar giderim.
Hesabım kalsın Mahşere.
Elimi yıkar giderim.

Sen zahmet etme yerinden.
Gürültü yapmam derinden.
Parmaklarım üzerinden.
Su gibi akar giderim.

Artık sürersin bir sefa.
Ne cismim kaldı ne cefa.
Şikayet etmem bu defa.
Dişimi sıkar giderim.

Bozar mı sandın acılar.
Belaya atlar giderim.
Kurşun gibi, mavzer gibi.
Dağ gibi patlar giderim.
Bozar mı sandın acılar.
Belaya atlar giderim.
Kurşun gibi, mavzer gibi.
Dağ gibi patlar giderim.
Kaybetsem bile herşeyi. 
Bu aşkı yırtar giderim. 
Sinsice olmaz gidişim. 
Kapıyı çarpar giderim. 

Sana yazdıgım şarkıyı. 
Sazımdan söker giderim. 
Ben ağlayamam bilirsin. 
Yüzümü döker giderim. 

Köpeklerimden kuşumdan. 
Yavrumdan cayar giderim. 
Senden aldığım ne varsa. 
Yerine koyar giderim. 

Ezdirmem sana kendimi. 
Gövdemi yakar giderim. 
Beddua etmem üzülme. 
Kafama sıkar giderim. 
Ezdirmem sana kendimi. 
Gövdemi yakar giderim. 
Beddua etmem üzülme. 
Kafama sıkar giderim. 
Ezdirmem sana kendimi. 
Gövdemi yakar giderim. 
Beddua etmem üzülme. 
Kafama sıkar giderim.

29 Haziran 2013 Cumartesi

Ahmet Kaya – Adı Yılmaz


Dalyan gibi bir çocuktu
Benim gözümde küçüktü
Küstüde dağlara çıktı
İner mi inmez mi bilmem
Şimdi dağların tozudur
Belki isyanın sazıdır
Halen kalbimde sızıdır
Diner mi dinmez mi bilmem
Adı Yılmaz kendi yılmaz
Makamı yok dem tutulmaz
Dağlara soru sorulmaz
Döner mi dönmez mi bilmem
Mavi gözleri boncuktur
Ölüm korkusu şuncuktur
Azrail atı kancıktır
Biner mi binmez mi bilmem
Parkasına kar yağmıştır
Bir kenarda ağlamıştır
Belki elleri yanmıştır
Söner mi sönmez mi bilmem
Adı Yılmaz kendi yılmaz
Makamı yok dem tutulmaz
Dağlara soru sorulmaz
Döner mi dönmez mi bilmem

28 Haziran 2013 Cuma

Ahmet Kaya – Ağladıkça


Dağlarda öfkeli başım
Serhatta hep akşam oluyor
Nasipsiz kıştan mı
Yağmurdan mı yoksa aşktan mı
Ağladıkça ağladıkça, dağlarımız yeşerecek
Görecek göreceksin, ağladıkça ağladıkça
Geceyi tutacağız, görecek göreceksin
Ağladıkça ağladıkça güneşi tutacağız
Görecek göreceksin
İlk yazda bitti telaşım
Alnımda hep kavga duruyor
Vakitsiz hırstan mı
Bahardan mı yoksa aşktan mı
Ağladıkça ağladıkça, bozkırlar yeşerecek
Görecek göreceksin, ağladıkça ağladıkça
Güneşi tutacağız, görecek göreceksin

27 Haziran 2013 Perşembe

Ahmet Kaya – (Potbori) Fabrika Kızı, Cama Çıkma, Fabrika Önü


Ahmet Kaya – (Potbori) Fabrika Kızı, Cama Çıkma, Fabrika Önü

Bir mavi otobüs gelirdi
Seni alır giderdi
O mavi otobüs var ya
Seni alır giderdi
Kaldırımlar kaldırımlar varya
Seni alır giderdi
O mavi otobüs varya
Seni alır giderdi
Fabrikada tütün sarar sanki kendi içer gibi
Oturmuşta hayal kurar bütün insanlar gibi
Cama cama
Cama çıkma sevdiğim
O fabrikanın onu varya
O kalabalık insanlar varya
Seni alır giderdi
Saat 6”yı 10 geçe varya
O mavi otobüs varya
O insanlar varya
Seni alır giderdi
Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Oturmuşta hayal kurar
Bütün insanlar gibi

26 Haziran 2013 Çarşamba

Ahmet Kaya – Ah Ulan Rıza

Neden hala gelmedi?
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama..
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok!
Madara olduk meyhaneye
Ahh eşek kafam benim.
Nasıl da güvendik bu hergeleye?
Gelse balığa çıkacaktık
Ne çekersek kızartıp rakıyla yutacaktık.
Kafamız tam olunca şarkılar döktürüp,
Enterasan hayellere dalacaktık.
Bu sandalı geçen hafta çalıntıdan düşürdük
Arkadaşlar ısrar etti,
Biz de iyi olur, bize uyar diye düşündük.
Saat sekizde gelecekti.
Bana beş milyon borç verecekti..
Yoksa O nemrut karısıkaçtı da,
Onun peşinden mi gitti?
Eğer öyleyse yandık!
Gudubet gene yaptı yapacağını!
Geçen sene merdivenden itip
Kırmıştı Rıza’nın bacağını
Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,
Ya da horlarken Rıza’yı boğacak.
Bak şimdi acıdım, aşkolsun adama…
Ben olsam vallahi başedemem!
Hele beş tane velet var ki boy boy,
Allah’tan düşmanıma dilemem
Aslında iyi çocuktur Rıza , efendi huyludur.
Herkesin suyuna gider.
Yoksa, kalıba vursan hani,
Tek başına on tane adam eder.
Bir keresinde hiç unutmam,
Üç beş zibidi haraca dadandı.
Rıza sandalyeyi kaptığı gibi
Herifleri hastaneye kadar kovaladı!
Aynı mahallede büyüdük,
Aynı kızları sevdik,
Aynı kafadaydık.
Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu.
Biz başka havadaydık.
Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,
Aynı takımı tutardık.
Fener’in maçına iddiaya girer,
Millete az mı yemek ısmarlattık.
Bir tek askerde ayrı düştük.
Bana Bornova düştü, ona Gelibolu.
Döner dönmez evlendirdiler,
En büyük salaklığı da bu oldu.
Ben se hiç düşünmedim, zaten param yoktu.
Hep tek tabanca gedim…
Benim beğendiğimi anam istemedi,
Onun gösterdiğini ben sevmedim.
Neyse bunlar derin mevzu..
Anlaşıldı bu herif gelmeyecek
Ufaktan yol alayım.
Anam evde yanlız, şimdi meraktan ölecek.
Gittim, vurdum kafayı yattım.
Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini…
Ne bilirdim yolda kamyon çarpıp,
Hastaneye kavuşmadan can verdiğini?!
Vay be Rıza………..
Sonunda sen de düştün Azrail’in peşine!
Dün boşuna günahını almışım.
Ne olur kızma bu kardeşine…
Öğlen kahvede söylediler. Rıza ölmüş! dediler.
Ne kolay söylediler.
Sanki dev bir taş ocağını,
Kökünden dinamitleyip, üstüme devirdiler!
Ahh dostum… O kocaman gövdene
O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?
O zalim tabutun tahtalarını,
Senin üzerine nasıl böyle çivilediler?
Yani sen şimdi gittin!…
Yani bir daha olmayacak mısın?
Yani bir daha borç vermeyecek,
Rakı ısmarlamayacak mısın?
Peki, beni kim kızdıracak?
Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
Peki, beni bu köhne dünyada
Senin anladığın kadar kim anlayacak?
Ulan Rıza…..
Ne hayallerimiz vardı oysa…
Ne acayip şeyler yapacaktık.
Totoyu bulunca dükkan açıp,
Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık.
Talih yüzümüze gülecekti be…
Karıyı boşayıp,
Sıfır bir Mercedes alacaktık.
Hafta sonu iki yavruyu kapıp
Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık.
Ah ulan Rıza…….
Bu mahallenin nesini beğanmedin de,
Öte yana taşındın?
Arasıra gıcıklaşırdın ama inan…
Benim en kral arkadaşımdın.
Ulan Rıza….ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt
ederim?
Senden ayrılacağımı sanma…
Birkaç güne kalmaz ben de gelirim.

25 Haziran 2013 Salı

Gökhan Özen – Aramazsan Arama


Gökhan Özen – Aramazsan Arama
Albüm Adı : Duman Gözlüm
Seninle aşk dilinden konuşmayı bilemedik
Şu üç günlük dünyada bir gün yüzü göremedik
Bu ayrılık sebebini boşver benden bilsinler
Demek çabuk unutursun senin huyunu sevsinler
Aramazsan arama, Aramazsan arama
Aramazsan arama yar, Aramazsan arama
Zaten merhem olamazsın sen benim gönül yarama

Ahmet Kaya – Arka Mahalle


Ağladım gözyaşlarım döndü denize
Ben derdimi kimseye söyleyemedim
Kurşunlara gelirken arka mahallede
Düştüm de yerlere bir of demedim
Başıma neler geldi sana diyemedim
Beni kaç kere dövdüler
Adını söylemedim of of of of
Yıkılsın evin
Ağladım gözyaşlarım düştü ateşe
Yine de bu yangını söndüremedim
Bağıra bağıra yazdım seni içime
Bir kez olsun yüzünü güldüremedim

24 Haziran 2013 Pazartesi

Engin Nürşani – Adına Bir Çizik Çektim


Engin Nürşani – Adına Bir Çizik Çektim
Yalanla yeminle nara yaktığım
Sözlerini bile bile unuttum
Usanmazdım saatlerce baktığım
Gözlerini bile bile unuttum
Unuttum adına bir cızık çektim
Sana çok bağlıydım ümüdüm vardı
Onun için bu can sana yalvardı
Ömrümün üstünde yıllar yol aldı
İzlerini bile bile unuttum
Unuttum adına bir cızık çektim
Yüreğime kazdım senin adını
Ben almadım alan alsın tadını
Terk eyledim en sevdiğim kadını
Yüzlerini bile bile unuttum
Unuttum adına bir cızık çektim

23 Haziran 2013 Pazar

Gökhan Özen – Ağlamak Sırayla


Gökhan Özen – Ağlamak Sırayla
Albüm Adı : Resimler&Hayaller
Sana bana geri dönmez bu rüya
Yana yana kölen olmuştum ya
Artık ağlamam kapandı bak yaram
Ağlamak sıra sırayla
Sözlerin yabancı birini hiç aratmıyor
Kalbin mi durdu güzelim yoksa bana mı atmıyor
Aşk mı gurur mu sende hüküm süren
Hiç terkeder mi kalpten seven
Aşk heba değilmi? kanun bilirmi?
Söyle gider mi kalpten seven.

22 Haziran 2013 Cumartesi

Ahmet Kaya – Adı Bahtiyar

Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cıgara içerken yahut coblanırken
Kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği sularken
Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiği kadar
Geçiyor önümden gül yüzlü Bahtiyar
Yara aldığı yerde kalan sazı kadar
Beni tez saldılar o içerde kaldı
Çok sonra duydum ki Yozgatta sürgünde
Ne yapsa etse üstüne gitmişler
Mavi gök yüzünü ona dar etmişler
Gazetede çıktı üç satır yazı ile
Uzamış sakalı çatlamış sazıyla
Birileri ona ölmedin diyorda
Ölüm ilanında hüzünle gülüyordu

Emre Aydın-Afili Yalnızlık


Afili Yalnızlık Emre Aydın

ölsem ölsem ölsem hemen şimdi
kaçsam gitsem kaçsam tam da şimdi
bu kez pek bi afili yalnızlıık
aldatan bir kadın kadar düşman
ağzı bozuk üstelik
bırakmıyor acıtmadan
bu kez pek bi afili yalnızlık
ağlayan bir kadın kadar düşman
tuzaklar kurmuş üstelik
bırakmıyor acıtmadan
bitiyorum her nefeste
ne halim varsa gördüm
çok koştum çok yoruldum
ve şimdi ben de düştüm
sözdüm sövdüm sövdüm ben dünyaya
acılara sokaklara ait olmayan insanlara
bu kez pek bi afili yalnızlıık
aldatan bir kadın kadar düşman
ağzı bozuk üstelik
bırakmıyor acıtmadan
bu kez pek bi afili yalnızlık
ağlayan bir kadın kadar düşman
tuzaklar kurmuş üstelik
bırakmıyor acıtmadan
bitiyorum her nefeste
ne halim varsa gördüm
çok koştum çok yoruldum
ve şimdi ben de düştüm
değmezmiş hiç uğraşmaya
bu kez mecalim yok hiç dayanmaya
dayanmaya...
bitiyorum her nefeste ne halim varsa gördüm
çok koştum çok yoruldum ve şimdi ben de düştüm
Emre Aydın Afili Yalnızlık şarkı sözü şarkısının sözleri

Afili Yalnızlık


Afili Yalnızlık Emre Aydın